Çalışan bir kadın olmanın avantajları olduğu kadar, dezavantajları da vardır. Erkeklerin ve kadınların çalışma hayatında yaşadıkları da birbirinden oldukça farklıdır. Kadınlar için biraz daha zor ve yorucu olur. Hem kendi bakımları hem evlerinin işlerini düşünürler. Çalışan kadın ailesi ile yaşıyorsa gözü arkada kalmaz ancak kendi evli ve ailesi varsa iş o zaman içinden çıkılamaz bir hal alabilir. Bunun da en büyük nedeni eşinin yardım etmemesi olur. Her ikisi de çalışıyorsa, her ikisinin de ev içinde ve dışında görev paylaşımı yapması gerekir. Bu da mümkün değilse personel kiralama şirketiyle anlaşıp ev işlerinde yardımcı bir kişiyle çalışılmalıdır. Ancak böyle bir şeye iki kişinin yaşadığı bir evde ihtiyaç var mıdır? Zaten fazla dağılıp kirlenmeyeceği için eşler kendi aralarında halledebilir. Evliliği ve iş hayatını birlikte yürütmek adına eşler birbirine bu şekilde destek olursa her şey daha kolay olacaktır.
İş hayatının zaten tüm stresinden sıyrılacak tek yer ev değil midir? Evde de üzerine stres yüklenirse kişi artık bir yerden sonra kendine vakit ayıramadığı için mutsuz olacaktır. Ev ve iş arasında bir tercih yapmak zorunda bile kalabilir. Evin toplanması, temizlenmesi, alışverişi, yemekler, ödemeler vs derken zamanını kontrol edemez hale gelir. Eşler bu noktada evi, odaları temizlemek için ya birinden yardım isteyecek ya da birlikte yapacaklar. Sonuç olarak aynı evi paylaşıyorlar. Neden tek bir kişi hepsini yapsın ki? Üstelik çalışıyorsa… Tüm mobilya ve aksesuarları temizlemek, toz almak aslında göründüğü kadar zor değildir. Yeter ki görev paylaşımı olsun.
Yemek yapmak da her zaman kadının görevi olarak görülmemelidir. Eşlerin de zaman zaman sürpriz yapması, yemekleri hazırlamaları gerekir diye düşünüyorum. Hem birçok erkek, kadınlara göre daha güzel yemekler yapıyor. Özellikle spor yapan erkekler sürekli kendi yiyeceklerini hazırladığı için bunlara daha yatkın oluyorlar ve severek yapıyorlar. Mutfağa girip kim yemek hazırlayacak diye düşünmeyeceğiniz bir ipucu vereyim sizlere… Mutfağın kullanılabilirliğine göre çok iyi bir dekor ve tezgah seçimi yaparsanız hevesiniz asla bitmez. En önerebileceğim tezgah Asmermer Çimstone Mutfak Tezgahı olur. Daha sonra yemekleri ben yapacağım tartışması bile çıkabilir. 🙂
Evinizi yaşanabilir hale getirmek sizin elinizdedir. Mesela ev tamamen size ve hobilerinize hitap ederse evde vakit geçirmeyi çok seversiniz. Dışarıdayken bile bir an önce eve gitme düşüncesinde olursunuz. Çalışan kadınlarda da genelde böyle olur. Tüm iş yerinde, dışarıda vakit geçirdikleri için evlerini özlerler. Evlerinde rahatça vakit geçirmek, kekler, börekler yapmayı ve özgürce uyumayı özlerler. Evinizi kendinize çekici hale getirirseniz, dekorasyonunu sevdiğiniz gibi yaparsanız mutlu olursunuz. Tabii sadece tek kişinin zevkleri değil, ev içinde yaşayan herkesin zevklerine hitap etmelidir. Size özel alanlar yaratmalı ve orada dinlenmek için ufak çaplı molalar vermelisiniz.
Ufak çaplı molalarınız gerek kitap okumak gerek müzik dinlemek olabilir. Evin içerisinde kendinize bir alan yaratıp o alanda ruhunuzu beslemelisiniz. Kitap demişken 2.el kitapların kokusu bile bir başka oluyor. Üzerine yazılan küçük notlar, atılan tarihler, el izleri gibi bir başkasından size olan geçişi ile okumanın tadı bir başka güzel oluyor. Kim bilir aynı kitabı okuyan o kişi nasıl biriydi? Nasıl bir hayatı vardı? Sizi aynı kitapta buluşturan özellik neydi? Okurken aklınıza birçok soru gelebilir. Bunun bile ayrı bir tadı var…
Kulaklığınızı takıp mp3 dinlemek her zaman, her şeyden bir müddet de olsa kaçış yoludur. Kısa bir süreliğine dışarıya kendinizi kapatıp müziğin akışına kendinizi bırakmanız gerekir. Bunun dışında tam tersi müzik açıp tüm evde sesini yükseltip dans edebilir, spor yapabilirsiniz. Ayrıyetten evinizin veya odanızın bir köşesini spor yapmak için ayırabilirsiniz. Dumbell’lar koyarak veya bir pilates topu alarak işe başlayabilirsiniz. Böyle şeylerin göz önünde kalması sizi teşvik edecektir. Sürekli gözünüze çarpacağı için vaktinizin bir bölümünü bunlara ayırabileceksiniz. Çalışma hayatının rutinine kendinizi kaptırırsanız başka hiçbir şeye vakit ayıramazsınız. En azından evinizde 10- 20 dakikalık kendinize ayırdığınız vakit sizin de iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Çalışma hayatında bir evi ve bir aileyi idare edebilmek gerçekten kolay değildir. Günlük hayatın tüm stresini siz yüklenmiş gibi hissedebilirsiniz. Kendinize iyi gelecek şeyleri keşfedip onlara da yönelmelisiniz. Dünyaya bir kere geldiğinizi farz edersek kendiniz için bunu yapmalısınız. Sizi mutlu edecek şeylere yoğunlaşmalısınız. Çocuklarınız da varsa onlarla daha çok vakit geçirmelisiniz. Onların anaokulu öncesi ailede öğreneceği çok şey var. Her şeyin en doğrusunu sizden öğrenecektir. Sizi idol olarak görecekleri için onlara “böyle yapmalısın” demeden önce, sizin “öyle yapmanız” gerekmektedir. Bu ayrıntıyı asla göz ardı etmemelisiniz. Siz farkında bile olmadan iyi veya kötü sizin birçok özelliğiniz çocuğunuza geçecektir.
Çocuklarınız karşısında ne kadar duygusal olursanız olun, hayata karşı adeta bir demir gibi güçlü durmalısınız. Çalışmanın size avantajı ayaklarınızı sağlam bir şekilde yere basabilmeniz olacaktır. Çocuklarınız sizi bir iş ve kariyer sahibi olarak gördüklerinde onlarında bilinç altlarında saygı oluşturacaksınız. Dışarıdan farklı insanların size saygı duyduğunu görmesi ayrıca onları da gururlandıracaktır. Çocuklarınızı nasıl yetiştirmek istiyorsanız sizde kendi şartlarınızı zorlayarak tamamen olmasa bile kısmen öyle olmalısınız. Onların varlığı zaten size yeterince güç verecektir..